Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 2. Mart tarihli Altılı Masa toplantısı yaklaşık 6 saat sonra Cumhurbaşkanı adayı konusunda açıklama yaptı.
Açıklamada “Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin genel başkanları olarak 28. Dönem TBMM ve 13. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak Cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz. Genel başkanların partilerinin yetkili kurullarını bilgilendirmeleri sonrası nihai açıklamayı 6 Mart 2023 tarihinde kamuoyu ile paylaşmak üzere Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde tekrar bir araya geleceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” denildi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Altılı Masa’nın dünkü toplantısıyla ilgili Genel İdare Kurulu (GİK) üyelerini bilgilendirdi ve değerlendirmelerini aldı. Toplantının ardından Meral Akşener’in parti genel merkezinde İYİ Parti’nin Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili kararını açıklamak için kameraların karşısına geçti.
Akşener ilk cümlelerini böyle kurdu “En sonda söyleyeceklerimizi başta söyleyim; İYİ Parti bir dayatmaya mecbur bırakılmış, ölüm ile sıtma arasında tercihe zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir. Kişisel ikbal hesapları için üretilmiş siyasetin hınk diyicisi olmayacaktır”.
İYİ Parti Genel Başkanı, “Dün gerçekleşen toplantıda ortak cumhurbaşkanının adayın kim olacağını tartıştık. 5 siyasi parti ortak aday olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adını söylediler. Biz de İYİ Parti olarak; 3 yılı aşkın bir süredir; sokaklarda, dükkânlarda ve meydanlarda, sıklıkla duyduğumuz; milletimizin, yoğun bir teveccüh gösterdiğine, hemen her yerde, şahit olduğumuz; ve yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında da, uzun süredir; Sayın Erdoğan’a karşı, açık ara kazandığını gördüğümüz, iki ismin, adaylığı konusunda, görüşümüzü beyan ettik. Bu iki isim; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, Sayın Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, Sayın Ekrem İmamoğlu’ydu” dedi.
Akşener, dolaylı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun bencilliğine atıfta bulunarak, onu kişisel çıkarı ulusal çıkarlara tercih etmekle suçladı:
“Bu vesileyle, anlamış olduk ki; şahsi hırslar, Türkiye’ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki; kişisel ajandalar uğruna, mübah sayılan, kuyruklu yalanlar; milletin kazandığı, bir büyük hakikate, tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki; yenilgi yenilgi büyüyen, küçük hesaplar, 85 milyonun kazandığı, kutlu bir zafere tercih edilmiştir” şeklinde konuştu.
Meral Akşener Altılı masayı kumar ve noter masası adlandırdı ve onun altına vurdu: “Üzülerek söylüyorum ki; geldiğimiz son noktada, dün itibariyle, Altılı masa, artık, millet iradesini, kararlarına yansıtma kabiliyetini, kaybetmiştir. Tüm alternatiflerin kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan, bir noter masasına dönüşmüştür. Bu masa artık potansiyel adayların tartışabildiği ortak akıl platformu olmaktan çıktı. Ne bir kumar masasında, ne de bir noter masasında olmayacağız. 85 milyonun geleceğini, kişilerin tahakkümüne teslim edip, tehlikeye atmayacağız. Cumhuriyetimizin yeni asrını, göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz”.
İYİ Parti Genel Başkanı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çağrıda bulundu: “Siz bu milletin iradesiyle seçildiniz. Tüm iftiralardan alnızın akıyla çıktınız. Ne mutlu size ki; Milletimiz, gayretlerinizi gördü, yanınızda durdu. Milletimiz, samimiyetinizi anladı, başının üstünde taşıdı. Milletimiz, sizleri sevdi, bağrına bastı. Ve bugünde, çok kritik bir kırılmanın eşiğinde, sizi göreve çağırıyor”.
Akşener bu açıklamayla Altılı masayı Beşli masaya dönüştürmüş oldu. Önümüzdeki günlerde bu ayrılık, Millet İttifakı’nda daha da sağanak yağışına yol açacak gibi görünüyor. Ayrıca CHP’de anlaşmazlığa neden olacaktır, çünkü Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş her ikisi de CHP’nin üyesidirler.