Suudi Arabistan Kalkınma Fonu açıklamasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz El-Suud ve Veliaht Prens Muhammed bin Salman El-Suud’un kararıyla, Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki bağları güçlendirecek önemli bir karar alındığı belirtildi.
Açıklamada, Suudi Arabistan Turizm Bakanı ve Suudi Arabistan Kalkınma Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmed Al Khateeb ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu arasında TCMB’ye 5 milyar dolarlık mevduat yatırılması konusunda anlaşma imzalandığı bildirildi.

Suudi Arabistan Kalkınma Fonu aracılığıyla gerçekleşen bu mevduat anlaşmasının yalnızca Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti ve halkları arasındaki yakın iş birliği ve tarihi bağların kanıtı değil, aynı zamanda Suudi Arabistan Krallığı’nın Türkiye’nin güçlenme çabalarını destekleme taahhüdünün bir göstergesi olduğu aktarılan açıklamada, ”Diğer deyişle bu anlaşma, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal büyümesini ve sürdürülebilir kalkınmasını destekleme anlamı taşımaktadır.
Bu mevduat sayesinde çeşitli sektörlerdeki ekonomik sorunların çözümüne katkı sunulması hedeflenmektedir. Suudi Arabistan Krallığı bu anlaşmayla Türk halkına verdiği güçlü desteği ve Türk ekonomisinin geleceğine duyduğu güveni ifade etmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Yatırım, son ölümcül depremlerin ardından yükselen enflasyonla mücadele eden Türkiye ekonomisi için büyük bir destektir.
Türkiye, son yıllarda döviz akışlarını güvence altına alarak Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan da dahil olmak üzere bölgedeki ülkelerle ekonomik ve ticari bağlarını pekiştirmek için çalıştı. Türkiye’nin güneyinde büyük kayıplara neden olan ölümcül bir depremden sonra, ülkenin her zamankinden daha fazla yabancı yatırıma ihtiyacı var.
Türkiye Şirketler ve Ticaret Konfederasyonu, depremde ağırlıklı olarak konut sektörüne verilen zararlarla ilgili olarak zarar rakamını 84,1 milyar dolar olarak hesapladı.
Türkiye’nin cari açığının 2023 yılında 30 milyar ila 40 milyar dolar arasında olması muhtemel olduğundan, daha fazla finansman sağlanması Ankara için hayati önem taşıyor. Ülkenin, depremden etkilenen bölgeyi yeniden inşa etmek ve bu kritik dönemde döviz kurunu sabit tutmak için finansal desteğe ihtiyacı var. 2022 yılında Türk lirası dolar karşısında %30 değer kaybetti.
Ülke ayrıca son beş yılda ciddi bir döviz rezervi sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Türkiye, ithalata olan güçlü bağımlılığı nedeniyle artan enerji fiyatlarından muzdaripti. Yüksek enflasyon oranı ile birlikte liranın değer kaybetmesi, ülkede yaşam maliyetinin çok yükselmesine neden oldu.
3 Mart’ta Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ile petrol dışı ticaret tarifelerini yüzde 93 oranında azaltmak ve ikili ticareti önümüzdeki beş yıl içinde 19 milyar dolardan 40 milyar dolara çıkarmak için kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşması imzaladı ve anlaşmanın 2023’ün ikinci çeyreğinde onaylanması bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı ve Büyük Millet Meclisi seçimlerinin arifesinde ve Asrın Felaketi adlanan depremden sonra, Türkiye’nin ekonomik diplomasisi giderek daha aktif hale geldi. Ankara, büyük depremin yol açtığı zararı yabancı yatırımlarla telafi etmeye çalışıyor. Recep Tayyip Erdoğan, 20 yıllık iktidarında ilk kez bu hacimdeki maddi ve insani kayıplarla karşı karşıya kaldı. Seçimleri ertelemeyerek bir kez daha sorunların üstesinden gelecek gibi görünüyor.